Blog
Teknolojinin Dil Üzerindeki Etkileri

Tarihte dünyaya etkin olmuş bütün ulusların dilleri egemenlik alanlarında yaygınlaşmış, en azından yöresel diller üzerinde etkili olmuştur. Bu noktada nadir istisnalardan birisi belki de Türkçedir. Çok geniş bir coğrafyada Türk egemenliği yaşanmış olmasına karşın, dilin etkili olduğundan söz etmek bir yana, Türkçe Türk hakimiyetinin olduğu bölgelerin dillerinden etkilenmiştir. Buna sebep olarak, Türkçenin göçebe bir ulusun dili olması ve çok gelişmiş olmaması gösterilebilir. Ulusların sadece askeri egemenliği değil, elbette bilim, sanayi, teknoloji gibi etkinliklerinin yanında kültürel etkileri de dillerin yaygınlaşması üzerinde etkili olmuştur. Örneğin, İngiliz kraliyeti dünyaca ünlü müzisyenlere kraliyet arması vermektedir ki, bunun sebebi, İngiliz kültürünün dünyaya yayılıyor olmasıdır. Son derece etkili olduğuna şüphe olmasa gerek.

Dillerin kültürleri etkilediği tartışılmaz bir gerçektir. Pekiyi kültürlerin ve teknolojinin dili etkilemesi hakkında ne söylenebilir. Bu noktada kesin bir yargı ortaya konabilir, o da dilini, bilim ve kültür ilerledikçe mecburen ilerlediğidir. Özellikle kültürün gelişmesi sosyal etkileşimi artıracağından dilde hatırı sayılır değişikliklere sebep olur. Tersi biçimde gelişmemiş kültürlerin sanata bakışları da o oranda düşük olacaktır. Teknoloji ise dilin geliştiren esaslı unsurlardan birisidir. Zira üretilen her teknoloji için öncelikle bir isim bulunmak zorundadır. Bu etken bile her icadın dile kazandıracağı bir öge olarak değerlendirilebilir. Teknolojiyi üreten dilin diğer dilleri etkilemesi ise kaçınılmazdır. Örneğin Türkçe içerisinde bizim yerli olduğunu düşündüğümüz yüzlerce yabancı kelime vardır ve biz bunları farkında olmadan ve zorunluluktan dilimize dahil etmiş durumdayız.

Örneğin Mobil Telefon ismi, bütünüyle yabancıdır. Otobüs, Akvaryum, Sprey, şampuan, jilet vb. pek çok farkında olmadan kullandığımız; ürün ve teknolojilerle birlikte dilimize dahil ettiğimiz kelime vardır. Bu kaçınılmaz bir durumdur, bazı uluslar bu konuda ısrarcı olur ve kendi terimini oluşturur. Örneğin dünyanın hemen her yerinde yaklaşık aynı olan “Ambulance” kelimesi Almanca, “Krankenwagen” dir. Bu bir ulusal tercih olmakla birlikte gerekliliği tartışmaya açıktır. Ancak bir gerçektir ki, çok eski ve yerleşik diller yabancı etkinliğini kabul etmemeye çalışır ancak buna muvaffak olma ihtimalleri oldukça azdır.

Sonuç olarak, global etkileşim içerisinde dillerin kültürler ve teknolojiler üzerinde, teknolojinin de diller üzerinde direkt ve ciddi oranda etkili olduğu doğru bir yargı olacaktır.

TEKNOLOJİ VE DİL * Cengiz ALYILMAZ*

ihtiyaçları ve bu ihtiyaçların tabii neticesinde ihtirasları bitip tükenmek bilmeyen insanoğlu, daha iyiye daha güzele, daha mükemmele ulaşmak / kavuşmak arzusuyla her geçen gün kendini bir başka arayışın içinde bulur. Söz konusu arayışların ısrarlı takibinin ardından gerçekleştirilen buluşlar ise bu gün artık neredeyse insan kavramıyla aynileşen ileri teknolojinin doğmasına ve sınır tanımazlığına da zemin hazırlamıştır. Biz, bu konuşmamızda bize ayrılan süre dahilinde teknoloji - dil ilişkisi üzerinde durmaya çalışacağız. Her şeyden önce şunu bilmek ve belirtmek gerekir ki insanoğlunun emeğinin mahsülü olan teknoloji yine insanoğlunun mutluluğu için bir araçtır. Hiç bir zaman amaç değildir ve olamaz da. Teknolojiye, teknoloji ürünlerine bu dikkatle bakıldığında onların insan hayatındaki yeri ve önemi de daha açık bir şekilde ortaya konulmuş olur. Teknoloji, insan hayatını kolaylaştırmak, düzene koymak, onu daha anlamlı kılmak için vardır, gereklidir ve vaz geçilmezdir. Ancak teknoloji alanındaki hızlı değişme ve gelişmeler her zaman iyiye, güzele, doğruya hizmet etmez; bazan bir takım ciddı problemleri de beraberinde getirirler. Nitekim dünyamızı tehdit eden nükleer ve kimyasal silahlar da teknolojinin mahsülleridirler. * Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından 13.5.1997 tarihinde düzenlenen "Bilim Dili Olarak Türkçe" adlı panelde yapılan konuşmanınmetnidir. ** Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Yani teknoloji insanoğlunu mutlu, huzurlu kılabileceği gibi onu mutsuz, huzursuz hatta yok edebilecek güce de sahiptir. İnsan elinden çıkan bir teknoloji mahsülünün insana yarar yerine zarar vermesi kadar acı bir şeyolmasa gerek. Teknoloji ürünlerinin bir de milli ve sosyo-kültürel boyutu vardır. Hatta zaman zaman bu ürünler ait oldukları milletlerin milletler arası arenada temsilcisi olurlar. Bu halleriyle teknoloji ürünleri insanoğlunun mutluluğu için bir araç olmaktan Çıkıp adeta siyasi, iktisadi, askeri ... gücün simgesi haline dönüşürler. Ekonomik ve dolayısıyla teknolojik bakımdan güçlü olan devletler, gelişmemiş veya gelişmekte olan devletleri teknoloji ürünlerinin çoğu kez satışı, bazan hibesi, bazan da takası yoluyla kendilerin bağımlı kılmaktadırlar. Bu durum dar anlamda teknoloji ürünlerinin satışı, hibesi veya takası gibi görünebilir. Ancak geniş anlamda tabir yerindeyse gerçek anlamda bir kültürün, bir medeniyetin, bir ideolojinin de son derece akıllı, son derece şuurlu bir şekilde satışı, hibesi, takası, empoze edilmesi anlamıDi taşır. Yani teknoloji ürünleri gittikleri yerlere ait oldukları milletlerin dillerinden, kültür ve medeniyetlerinden, yaşayış ve inaOlşlarlOdan, ideolojilerinden de bir çok şey taşırlar. Bir anlamda araç mesajm kendisi olup Çıkar. Dünyadaki teknolojik gelişmelerin ülkemizi nasıl etkilediği hususunda fazla bir şey söylemeye gerek yok sanırım. Zira görünen köy de kılavuz istemez. Bazan teknolojinin her alanında kapılarımızı sonuna kadar dışarıya açmışız; bazan da teknoloji ürünlerini kendimiz ~,. yapmış ve ihraç etmişiz. Ancak her iki şekilde de, ne yazık ki bu ürünlerle insanIDuz arasıoda ciddi bir bağ kuramanuşız. İnsan için araç değil, araç için insan söz konusu olmuş hep. Kısacası aracı 34 insanın emrine sunacağımıza insam aracın emrine, hizmetine sokmuş, onun bir anlamda kölesi yapmaşız. Teknolojik gelişmelerin dilimize yansımasına gelince, acı ama gerçek şu ki bir çok alanda olduğu gibi dil alanında da teknolojinin nimetlerinden yeteri kadar istifade edemedik. İstifade etmek bir yana, dilimiz bugün teknolojik gelişmeler sonucunda bir de kirlenmeye maruz kalmıştır. Bugün teknolojiyi dilimizin gelişimine, problemlerinin halledilmesine ve bilim ve edebiyat dili olarak yaygınlaştırılmasınavasıta kllamadığımaz artık inkar edilemez bir gerçektir. Bu durumu örneklerle izah etmeye çalışalım: Mesela : İnsan beyninin uzantısı olarak kabul edilen bilgisayarlann dilbilim çalışmalarına büyük katkıları olmuştur. Bir çok devlet, bu araçlar sayesinde dil yadigarlarından har~~etl~ dillerinin her seviyede sözlügünü hazırlamiş; onu diğer milletlerin istifadesine sunmuştur. Bugün bu çalışmalar, artık tercüme makinalarının bile terk edildigi bir seviyeye ulaşmıştır. Peki biz, bunlardan nasıl istifade etmişiz? Elbette ki Batılılar gibi degiL. Biz dünyada en fazla bilgisayar kullanan üçüncü devletiz. Ama aynı zamanda bilgisayarları daktilo olarak, hesap makinası olarak kullanan bir milletiz. Bizim dışımızda bilgisayarı böyle kullanan başka devletlerin sayısı her halde azdır. Buna karşı çıkanlar olabilir, ama medeni insan kendi kendini sorgulayan insandır. Hangimiz hazır programlar dışında program kullanıyoruz? Hangimiz program üretebiliyoruz? Hangimiz dilimizle ilgili yeni program geliştirebildik? Dahası hangimiz dilimizle ilgili programları tam anlamıyla kullanabiliyoruz? Cevap ortada: Ne yazık ki çok azımız, belki de hiç birimiz. Bu konuda çalışmaları olan ilim adamlarımızın hocalarımızın yaptıklarını anladığımızda ise kendimizi mı1cid 35 zannediyoruz. Amerikalılar bundan tam on yıl önce bizim el yazmalarımızı okuyup Latin harflerine aktaran programlar yaptılar. Bu programlar sayesinde bu gün binlerce el yazmasını önce Latin harflerine aktarıp sonra da kendi dillerine çevirdiler. Biz de ise bu işler hep amatör zihniyetle, alışılmış usülle devam etti ve devam etmekte. Onlar, bunları yaparken kültür ve medeniyetlerine katkıyı düşündüler, biz ise doktor olmayı, doçent olmayı, profesör olmayı düşündük. Onlar millete hizmeti esas alırken, biz ferde hizmette kaldık. Üstelik, teknolojik gelişmeleri takip ederek, teknolojinin nimetlerinden istifade edip çağdaş eğitim öğretim ortamını da oluşturamadık. Bu işin bir boyutu, diğer boyutu ise daha acı. Yani dilimizin teknolojik gelişmelerle kirletilmesi meselesi. Her gelen ürün heiaoe-rincie--yüzlercekelimeyi ve kelime grubunu da dilimize taşımaktadır. Bu durum, bugün tahammül -edıı~mez bir boyuta ulaşmıştır. Tehlikenin nereye kadar uzanacağı da henüz belli değildir. Sadece bilgisayarla birlikte dilimize giren yabancı menşeli kelimelerin sayısı beş yüzün üzerindedir. Ekonomi, teknoloji ve dil arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Zira bağımsızlıklarını yeniden elde eden kardeş Türk Cumhuriyetleri'nin hemen hemen hepsi Kril Alfabesi yerine Latin Alfabesini kullanma kararı aldılar. Ancak kardeş cumhuriyetler, ekonomik durulannın kötü, teknolojilerinin de yetersiz olması sebebiyle Latin alfabesine bir türlü geçemediler ve hala Kril alfabesini kullanmaktadırlar. Sonuç itibariyle denilebilir ki: Dilde millileştirmeden yana olanlar, dillerinin bilim dili olmasını isteyenler, her şeyden önce ekonomik ve teknolojik alanda güçlü olmak zorundadırlar. 

PEKİ YA SOSYAL MEDYA DİLİMİZE NELER KATIYOR ÖRNEKLERLE İNCELEYELİM

“Şu an hayatımızda var olan birçok eylemi, teknoloji bu kadar ilerlemeden önce nasıl yapıyorduk?” düşüncesi, herkesin aklındaki temel sorulardan biri olmaya devam ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte kitle iletişim araçlarında da değişiklikler meydana gelmiş ve günümüzün en etkili kitle iletişim aracı Sosyal Medya olmuştur.

Kullanıcı açısından her geçen gün yükselen bir grafiğe sahip olan sosyal medya ile birlikte gündelik yaşam alışkanlıkları da değişim göstermektedir. Geçmişte daha zor yaptığımız ya da hiç yapamadığımız işleri daha kolay ve hızlı bir şekilde önümüze seren bu yeni evrenin kuralları ile gerçek dünyanın kuralları farklılık göstermektedir. Teknolojinin hızına paralel bir şekilde uyum sağlayan toplum, sosyal medyanın kurallarına ayak uydurabilmek için hızlı bir dönüşüm yaşamak durumunda kalmaktadır. Dil, iletişimin söz konusu olduğu her alanda olduğu gibi sosyal medyanın da belirleyici unsuru olmaktadır Sürekli yeni içerikler/özellikler oluşturulmaya çalışılırken oluşan yeni kelimeler zamanla dilimizde yer etmeye başladı.

Sosyal medyanın hızı ifade ettiği günümüzde, çoğu kelimenin de kısaltması kullanılmaktadır. Yaşları fark etmeksizin toplumun %81’i sosyal medya kullanırken, oluşan yeni kelimelere kısa bir bakış atacak olursak;

Selfie: Gelişen teknoloji ile beraber akıllı telefonlar hayatımıza girmeye başladı. Akıllı telefonlarda bulunan özellikler beraberinde insanlara kolaylıklar getirmeye başladı. Geçmişte fotoğraf çektirmek için başkasına ihtiyaç duyarken, şimdilerde kendi fotoğrafımızı kendimiz çekilebiliyoruz. Bu özellik sosyal medyadaki fotoğraf paylaşımlarında yeni bir dönem açarak hayatımıza “selfie” adı altında girdi.

Troll: Kelime anlamı İskandinav geleneklerinde geçen, korkunç gözüken, mistik, insana benzeyen ve devasa bir yaratık olan Troll kelimesi, dilimize sosyal medyada her konu ile dalga geçebilen insan şeklinde yer edinmiştir.

Takipçi: İzinden giden, uyan, izleyen anlamlarına gelmektedir. Günümüzde ise sosyal medya üyelerinin hesaplarında, onlara bakan ve ‘takip et’ butonuna basarak onları sürekli göz önünde, izlemeye alan kişiler için kullanılan isimdir.

Fenomen: Olay, olgu anlamına gelmektedir. Felsefede somut, algılanabilir ve denenebilir olay ve nesne demektir. Günlük kullandığımız dilde ise, sosyal medya hesaplarında fazla takipçisi olan, tanınan insanlar için kullanılmaktadır.

Caps: Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri bir işlevi de bizleri dış dünyadan birazda olsa uzaklaştırıp, neşelendirmek. Caps ise tam olarak bu işleve hizmet eden bir kelime. En az bir fotoğraf üzerine güldürücü yazılar yazıp, monteler yapmak anlamına gelmektedir.

Emoji: Emoji kelimesindeki “E” görsel, “Moji” ise karakter anlamı taşımaktadır. Japonya’da ortaya çıkan bu ifadeler, sosyal medyada insanların duygu ve düşüncelerini, bazı görsel karakterler ile anlatmasına yardımcı oluyor.

Stalk: İngilizce kökenli bir kelime olup, gizlice sokulmak, sinsice izlemek anlamlarına gelmektedir. Günümüzde sosyal medya kullanıcıları ise bu kelimeyi, başka insanların hesaplarını incelemek, onlar hakkında bilgi edinmek olarak kullanmaktadır.

Youtuber: Sosyal medyanın hayatımıza çok fazla işlemesi ile beraber insanlar kullanıcı deneyimlerinden, kendi hayatlarına; önemli bilgilerden, şarkılara kadar her şeylerini Youtube’da paylaşmaya başladılar. Bununla beraber kullanıcılar insanların ilgi alanları doğrultusunda video çekmeye, bunları insanlara izlettirmeye, hatta bunun beraberinde bundan gelir elde etmeye başladılar. Bunun sonucunda günümüzde ‘youtuber’ olarak bir meslek ortaya çıktı.

Fake: İngilizce kökenli bu kelime sahte anlamına gelmektedir. Günümüzde ise başkalarının fotoğraflarını kullanan, kendisine başkalarının fotoğrafları ile hesap oluşturan kişilere kullanılan bir kelimedir.

Online: Çevrimiçi anlamına gelen online kelimesi, günümüzde bütün internet ağı için kullanılmaktadır. İnsanlar uyusa da işleri olsa da internet her zaman çevrimiçi, uygun olduğu için internet üzerinden oynanan oyunlardan alışveriş sitelerine kadar kullanılmaktadır.

LOL: İngilizce de ‘laughing out loud’ ya da ‘lots of laughs‘ anlamına gelmektedir. Dilimize ise, mesajlaşırken ‘çok güldüm/sesli güldüm’ ya da gülme seslerinden oluşan ‘hahahaha’ kelimelerinin yerine kullanılmaktadır.

DM: Yine İngilizce kökenli olan bu kısaltma, ‘Direct Message’ anlamına gelmektedir. Sosyal medya hesaplarında, kişisel mesaj atmaya yarayan işleve günümüzde DM denmektedir.

Friendzone: ‘Arkadaş bölgesi’ olarak İngilizceden Türkçeye çevrilen kelime, sosyal medyada kişilerin sevdiği/hoşlandığı insanlara açıldığında karşı tarafın onlara arkadaş olarak bakması/hoşlanmaması anlamına gelmektedir.

Like: ‘Beğenmek’ anlamına gelen İngilizce kelime, sosyal medyada da beğenmek anlamıyla kullanılmaktadır. Fakat bu beğenmek sözlü ya da his olarak değil, kişilerin paylaştığı fotoğraf ya da içeriklere kalp atmak, onları beğenmek anlamında kullanılmaktadır.

english park
Türkiye'nin EN İyi, EN Kaliteli ve EN Güvenilir İngilizce, Almanca, İspanyolca, Rusça, Türkçe, Toefl, Yds, Sat, Ielts, Gmat, Proficiency, Pte, Toeic Kurs Merkezi...

İletişim Bilgileri

  • Şirinevler Meydanı Meriç Sok. No:12

    Bahçelievler / İstanbul

  • (212) 552-2054
  • [email protected]
Copyright © 1996 englishpark.com.tr | Bu Sitede Bulunan Yazı, Görsel ve Video Gibi Hiçbir İçerik İzinsiz Olarak Kesinlikle Kullanılamaz.
Hemen TIKLA-YAZ!
Whatsapp Hattı
Hemen TIKLA-ARA!
+90 532 666 62 66 Şirinevler Şubesi (0212)552 20 54