Yıllarca tartışılan bir konudur çok okuyanın mı yoksa çok gezenin mi daha fazla bilgi sahibi olduğu. Bu soruya herkes kendine göre bir cevap verir. Çok okuyan kendisinin daha fazla bildiğine, çok gezen de kendisinin daha fazla bildiğine inanır. Bu tartışmaya bir son vermek için bizim önerimiz ise hem çok okumanız hem de çok gezmenizdir. Aslında bir anlamda okuyarak gezmenizi, gezerken okumanızı öneriyoruz.
Okumanın, kişiye teorik olarak çok fazla bilgi kazandırdığı tartışılmaz bir gerçektir. İster edebi türde yazılmış olsun isterse bilimsel bir makale olsun, okunan her bir satırın kişiye katacağı farklı şeyler olacaktır. Ne okuduğunuzdan çok, okuduğunuz şeyden ne aldığınızdır size artı kazandıracak olan. Okumanın, farklı bakış açıları kazanmada, dünyaya ve olaylara farklı bir çerçeveden bakmada oynadığı rol büyüktür.
Diğer taraftan gezme eylemi okuma eylemine göre daha kısa vadede etkilerini gösterir. Okumak teorik olarak kazanım sağlarken, gezmek kişiye pratik anlamda kazanım sağlar. Şöyle ki, okuyarak kazandıklarımızı uzun vadede hayata geçirirken, gezerek öğrendiklerimizi anlık olarak kullanabilir, hayata geçirebiliriz. Buna en güzel örnek olarak İngilizce konuşmayı verebiliriz. Yıllarca okullarda ya da kurslarda İngilizce eğitimi alan bir kişi, teorik olarak bu dile hakim olabilir. Dilin gramer kurallarını, her türlü dil bilgisi istisnalarını öğrenir. Ancak iş teoride öğrendiklerini pratiğe dökmeye, İngilizce konuşmaya geldiğinde kişi başarısızlığa uğrayabilir. Özellikle ülkemizde sıklıkla görülen bu durum, kitaplardan öğrenilenlerin aslında ezbere dayalı olduğunun en büyük kanıtıdır. Diğer taraftan, hiç İngilizce bilmeyen bir kişinin birkaç aylığına yurt dışına gezmeye gittiğini düşünelim. İngilizce cümle yapısını dahi bilmeyen kişi, İngilizceyi gittiği yerde yaşayarak öğrenecektir. Yaşarken öğrenmek, anında pratiğe dökerek öğrenmek demektir. Kitaplardan öğrendikleriyle yurt dışına çıkan kişinin öğrendiklerini pratiğe dökmesi uzun zaman alırken, her yıl çeşitli ülkelere giderek lisanını geliştiren kişinin öğrendikleri kısa zamanda uygulamaya dökülecektir. Burada yapılması gereken gezerek edinilen bilginin okuyarak kazanılacak bilgiyle harmanlanarak kullanılmasıdır. Okumanın tek başına yeterli olmayacağı gibi gezme de tek başına yeterli olmayacaktır. Sadece her ikisini birden yapan kişinin öğrenmesi kalıcı olacaktır.