Alfabenin dile etkileri dendiği zaman akla ilk olarak 1 Kasım 1928’de Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülük ettiği Harf Devrimi gelmektedir. Belki de tarihteki en köklü ve en iddialı devrimlerden birisi Türk ulusunun yaşadığı alfabe değişikliğidir. Öncelikle okuma-yazma oranını artırmaya yönelik bir adım olan Harf Devrimi’ne bakarak alfabenin dile etkileri nedir denildiğinde öğrenme kolaylığı ve hızı diyebiliriz. Latin alfabesine geçilmesiyle hem sondan eklemeli bir yapıya bürünen Türk dili, hem de evrensel bir boyut kazanmıştı. Dünya’da konuşulan en yaygın diller arasında bulunan Fransızca, Almanca ve İngilizce dilleri de Latin Alfabesi ile yazılıyorlardı. Bu da Türkçe yazarak ve konuşarak büyüyen bir bireyin; ikinci, üçüncü hatta dördüncü bir dili öğrenmesini kolaylaştıracağı gerçeğini de ortaya koymuştur.

Alfabenin dile etkileri olarak Uzakdoğu’ya baktığımızda 4. Yüzyılda “Resimyazı” adı verilen alfabenin çok az değişikliklere uğrayarak günümüzdeki Kore, Çin ve Japon alfabelerini oluşturduğunu görebiliriz. Ortadoğu’ya baktığımızda ise Arapça ve Arap alfabesine küçük eklemeler yapılarak oluşturulan Farsça ile karşılaşırız. Türklerin İslamiyet’i kabulü ile Osmanlı alfabesi denilen Farsça kökenli bir dile geçiş yapan toplumumuzun birkaç yüzyıl önce günümüzde kullandığımız Türkçeye yakın bir alfabeyi kullandıklarını görürüz. Bunun nedeni yapılan Harf Devrimi’nin çok yönlü bir devrim olması, Dünya’nın en eski dillerinden olan Türkçe’nin yeniden faal hale getirilmesidir.

Alfabe bir toplumun kültürünü yansıtır. Atasözleri ve deyimler toplumların sonraki nesillere bıraktığı kıymetli birer miras parçalarıdır. Bırakılan yazıtlara ve kitabelere bakıldığında toplumların neler yaşadığını, dönemin sorunları ve olaylarını öğrenebiliriz. Alfabelerin bu noktada önemi çok büyüktür. Harf devrimi Cumhuriyet ile beraber bize tekrar muasır medeniyetler seviyesinde olmamızı sağlamıştır. Bilimsel gelişmeleri takip edebilmemizi, eğitimde geri kalmamamızı, üretim ve ihracat yönünden dünya ile ortak çalışmamızı konuştuğumuz dile, dolayısıyla yazdığımız harflerin oluşturduğu alfabemize borçluyuz. Eski bir deyiş Türkçe konuşarak Uzakdoğu’dan Avrupa’nın en batı kıyılarına kadar seyahat edebileceğimizi söylemektedir. Bu da Türkçe’nin en eski dillerden biri olduğunu, dolayısıyla dünyadaki geçerliliğinin birçok dile nazaran daha fazla olduğunu bizlere anlatıyor. Özetle alfabenin dile etkileri bu şekildedir.

Bahçelievler ilçesinin önemli mahallerinden Yayla Mahallesi kurumumuzun en yoğun öğrenci aldığı mahallerinden biri durumundadır. Bulunduğumuz konuma en yakın mahallerden biri olan Yayla Mahallesi’nden kurumumuza ilkokul, ortaokul, lise ve yetişkin gruplarından İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, İspanyolca ve Arapça dil eğitimleri için öğrenciler gelmektedir.

Bahçelievler Yayla Mahallesi’nden İngilizce kursu arayanların ilk tercihi English Park Dil Okulları’dır. English Park Dil Okulları olarak gerek öğrenci servisleri gerekse toplu taşıma araçları ile bu mahalleden onlarca öğrenciye ev sahipliği yapmaktadır.

Yayla Mahallesi ile Şirinevler Mahallesi arası oldukça yakındır. Yürüme mesafesinde bu iki komşu mahallede yaşayanlar dil eğitimi için Şirinevler’i tercih etmektedir. Şirinevler eğitim kurumlarının yoğun olarak yer aldığı Bahçelievler’in en yoğun ve en merkezi mahallesidir.

Sizde aradığınız eğitim kurumunun English Park Dil Okulları olduğuna kanaat getirmek istiyor ve aklınıza takılan tüm soruların cevabını merak ediyorsanız sizleri de şubemizde ağırlamak isteriz.

İngilizce’nin Hayatımızdaki Önemi Neler?

İngilizce, dünya çapında yaygın olarak konuşulan ve anlaşılan bir dil haline geldi. Politika, ticaret ve eğitim dahil olmak üzere çeşitli alanlarda uluslararası iletişim dili haline geldi. Bu yazıda, İngilizcenin hayatımızdaki önemini ve kişisel ve profesyonel gelişimi nasıl etkileyebileceğini keşfedeceğiz. Ayrıca, İngilizce öğrenmenin kültürler arası anlayışı nasıl geliştirebileceğini ve küresel vatandaşlığı nasıl teşvik edebileceğini inceleyeceğiz.

English Park olarak daha iyi bir şekilde ingilizce öğrenmeniz için tüm çabamızla çalışmaktayız. Bizden mezun olan öğrencilerden gelen binlerce mektup vardır. Gelen tüm mektupların hakiki yönüne baktığınızda, English Park’ın ne kadar kadame potansiyeline sahip öğretim gücü olduğunu fark etmiş olacaksınız.

İngilizce, 1,5 milyardan fazla insanın konuştuğu, dünyada en çok konuşulan dildir. Siyaset, ticaret ve eğitim dahil olmak üzere çeşitli alanlarda uluslararası iletişimin dili haline geldi. Günümüzün küreselleşen dünyasında İngilizce, farklı ülkelerden ve kültürlerden insanlar arasındaki iletişimi ve anlayışı kolaylaştırmada çok önemli bir rol oynamaktadır. Farklı dillerden gelen insanların etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlayan bir ortak dil haline geldi.

İngilizce, farklı ülkelerden bireylerin etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlayan evrensel bir dildir. Günümüzün küreselleşen dünyasında İngilizce, uluslararası iletişimin dili haline geldi ve insanların onu öğrenmesini ve kullanmasını zorunlu hale getirdi. İngilizce, farklı kültürlerden ve geçmişlerden insanları birbirine bağlayan, iletişim kurmalarını ve fikir alışverişinde bulunmalarını sağlayan bir köprü görevi görür.

İngilizce öğrenmek, bireylere daha iyi iş fırsatları ve kariyer gelişimi sağlar. Birçok şirket ve kuruluş, özellikle çok uluslu şirketlerde, çalışanlarının iyi derecede İngilizce bilmesini şart koşar. İyi bir İngilizce bilgisi, kişinin iş bulma şansını artırabilir ve kariyerinde ilerlemesine yardımcı olabilir.

İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir ve birçok ülkenin resmi dilidir. Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda’daki birincil iletişim dilidir. Ayrıca Hindistan, Pakistan, Nijerya gibi ülkelerde de İngilizce yaygın olarak konuşulmaktadır. İngilizce bilmek, dünyanın farklı yerlerinden insanlarla iletişim kurmanıza ve ayrıca farklı kültürleri ve gelenekleri anlamanıza yardımcı olabilir.

#ingilizceninönemi #ingilizcedilininöneminedir #ingilizceöğrenmekbizenekatar #ingilizceeğitimininönemi

İngilizce eğitimi almış ancak şuan ki seviyesini bilmeyenler için İngilizce seviye tespit sınavı oldukça önemlidir. Kişiler seviyelerini öğrenmek için seviye tespit sınavlarına girerek dil bilgisi, kelime bilgisi, okuma yetisi, konuşma ve dinleme yetileri konusunda bilgi edinerek hangi seviyede İngilizceye sahip olduklarını öğrenebilirler.

English Park Dil Okulları olarak bizlerde gerek kurum binalarımızda gerekse sitemiz üzerinden online olarak İngilizce seviye tespit sınavı gerçekleştiriyoruz. Üstelik bu hizmeti her hangi bir şart ve koşul sunmaksızın ücretsiz gerçekleştirmekteyiz.

Sizde seviyenizi ücretsiz öğrenmek için ister kurumumuzun şubelerini arayarak randevu alabilir, isterseniz evinizden, iş yerinizden hatta yolda cep telefonunuzdan sitemiz üzerinden ücretsiz olarak sınav olarak öğrenebilirsiniz. Sınav sonuç durumunuz hakkında sınavdan kısa bir süre sonra eğitim danışmanlarımız tarafından bilgilendirileceksiniz.

Online seviye tespit sınavımız sadece dil bilgisinden oluşmaktadır. Ancak şubelerimizde gerçekleştireceğiniz sınavda dil bilgisi yanı sıra okuma, konuşma ve dinlemeye yönelikte seviyenizi ölçmesi için mülakatlar gerçekleştirebilirsiniz.

Teknik İngilizce terimleri konusunda kendinizi geliştirmek ve Teknik İngilizce eğitimi almak için English Park Dil Okulları Şirinevler Şubesi olarak sizleri beklemekteyiz. Bire bir eğitimler ile kısa sürede başarıya ulaşabilirsiniz.

Lisan, gündelik hayatta hepimizin istesek de istemesek de iletişim için kullandığımız bir tekniktir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en temel niteliklerden olan dilin ana dilde günlük olarak kullanılması normal zeka seviyesindeki hiç kimse için sorun değildir. Ancak teknik konularda ana dilde dahi yeterli olunamayabilmektedir. Zira teknik terimler pek çok farklı dilden dillere yerleşmekte ve özellikle Türkçede teknik terimlerin yerli karşılıkları tanımlanmamaktadır. Ancak İngilizcede durum böyle değildir. İngilizce teknik terimlerin çok büyük bir kısmını kapsıyor olmasının yanında yabancı dillerden terim ithal etmemekte ve kendi terminolojisini geliştirmektedir. Bu nedenle Teknik İngilizce adı altında bir branş da bulunmaktadır. Teknik İngilizce gündelik dilden oldukça farklı olup, özel bir eğitimi gerektirmektedir. Öyle ki, bir Amerikalı dahi bu eğitimi almak zorunda kalabilmektedir.

Teknik İngilizce ye terminoloji geliştirmek elbette bu dili ana dili olarak kullanan İngiltere ve Amerika için büyük sorun olmamıştır. Zira özellikle son yüzyıldaki hemen her icat Amerikalı bilim adamlarının elinden çıkmış ve mecburen bu ülkede patente tabi olmuştur. Amerikan patent kurallarına göre İngilizce olmayan tanımlara patent verilmediğinden, pek çok teknik ve teknolojinin ismi bu dilde ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla Teknik İngilizcenin kendiliğinden ortaya çıktığını da söylemek yanlış olmaz.

Son yüzyılın en büyük teknoloji akademileri İngilizce dilini kullanır, sanayi tesisleri bu dilin kullanıldığı ülkelerde ana dildir. Düşünün ki, İngilizceyi resmi dil olarak kullanan ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere, İrlanda, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın başı çektiği 40 kadar ülkedir ki, bu 6 örneğin Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere dünyanın en büyük 5 devletinin 2’sini teşkil etmektedir. Bu şartlar altında bilim, sanayi ve teknoloji bakımından oldukça baskın bir hakimiyetlerinin olduğuna kuşku yoktur. Yani teknik İngilizce bir çeşit evrensel teknoloji dilidir denebilir.

Teknik İngilizce, özellikle akademik personelin, mühendislerin ve sanayi yöneticilerinin hakim olması gereken bir terminolojidir. Gramerden ziyade, özel kavram ve kralların İngilizce karşılıklarını içerir. Deyimler ve terimler bakımından hayli zengin bir içeriğe sahiptir. Açıkça belirtmek gerekir ki, teknik İngilizce bilmiyorsanız, sadece kendi ülkenizde teknik işler yapabilirsiniz. Global bir mesleğe sahip olduğunuzu söylemek oldukça zor olacaktır.

Türk dili, net olarak bilinmemekle birlikte, ortalama 5000 yıllık bir geçmişse sahip olduğu bilinen, yeryüzünün en eski dillerinden birisidir. Elbette çok daha eskiye dayanan, Afrika dilleri Türkçe’den daha eskidir, ancak kök dil gruplarından Ural-Altay dil grubuna dahil olması ile, günümüzde Yaklaşık 1Milyar kişinin kullandığı bir dil olması sebebiyle Türkçe hayli nemli bir dildir.

Tabii Ural-Altay dil grubuna bağlı diller diğer dillerle etkileşim süreci içerisinde ciddi değişiklikler yaşamış ve günümüzde bambaşka dillere dönüşmüştür. Öyle ki, Örneğin Japonca ve Türkçe aynı dil grubuna dahil olmasına karşın birbirlerine oldukça yabancı dillerdir. Diğer dillerde de benzeri durumlar elbette vardır ancak, Türkçe de durum biraz daha farklıdır ve dilin değişimi göçler nedeniyle ortaya çıkan diğer toplumlarla olan etkileşimdir. Örneğin, Anadolu Türkçesi, İslamiyet’in kabulünden sonra ciddi bir Arapça etkisi altına girmiş, göçebe bir nüfus olan Türklerin kelime bakımından kısıtlı olan dillerinin yerleşik düzende ihtiyaçları karşılayabilmesi için, dindaş olmadıkları Rumlar yerine, Arap ve Farslardan etkilenmeleri söz konusu olmuştur.

Dillerin gelişimi, yerleşik düzende olmalarıyla ciddi biçimde paralellik arz etmektedir. Medeniyetin gelişmesi için, kültür ve sanatın varlığı gereklidir. Göçebe toplumlarda ise bu durum söz konusu değildir. Devamlı yer değiştirip, çok fazla kültürden etkilenseler dahi, o kültürlere entegre olacak kadar o coğrafyayı kullanmadıkları için dilleri de yeterince etkilenemez. Bu durumda neredeyse yola çıktıkları yerde kullandıkları dili sonsuza kadar değişmeden koruyabilirler. Tabii bu filolojik olarak doğru değildir. Zira dillerin etkileşimle gelişmesi normal bir süreçtir.

Türkçe, Türklerin Anadolu’ya intikalinden sonra yüzyıllarca, ta ki 1800’lerin ortasından sonra batı entegrasyonu dönemine kadar yalnızca Arap ve Fars etkisinde kalmış ve neredeyse bütünüyle değişmiştir. Özellikle Osmanlıca olarak tanımlanan karmaşık dil incelendiğinde benzersiz bir kombinasyon olduğu görülecektir. Batılılaşma çalışmalarından sonra ise, Ticari ve siyasi olarak en yakın olduğumuz Fransızların dil etkisi Türkçe üzerinde görülmeye başlanmıştır. Günümüzde dahi dilimizin içerisinde pek çok Fransızca kelime vardır.

Tabii 1900’lerden sonra tüm dünyada olduğu gibi Türkçe’de de bir İngilizce etkileşimi ortay açıkmaya başlamıştır. Gelişen teknoloji ve Amerika’nın dünya egemenliği sürecinde Türkçe’nin İngilizce’den etkilendiği söylemek yanlış olmayacaktır.

Her gencin hayali olan üniversiteye giden uzun ve yorucu yoldan sonra İngilizce hazırlık sınıfına adım atmak sevindiricidir. Okumak için seçilen bölüme başlamadan önce, bir yıllık bir nefes alma sürecidir. Öyle ki, önceden İngilizce bilenlerin de gönüllü olarak hazırlık sınıfı okuduğuna tanıklık ederiz. Hemen hemen her üniversitede İngilizce hazırlık sınıfı mevcuttur.

LYS sınavına hazırlanırken günlük hayatını en azından bir yıllığına askıya alan gençlerin, üniversite hayatına İngilizce hazırlık sınıfıyla başlamaları hem mesleki anlamda hem de kişisel anlamda çok doğru bir tercihtir. Özellikle İngilizce eğitim veren bölümlerden birine girmeye hak kazanmış olanlar için İngilizce hazırlık sınıfı okumak tercih değil zorunluluktur. Bunun dışında, temeli zayıf olan öğrenciler için İngilizce hazırlık sınıfı bulunmaz bir fırsattır.

Ülkemizdeki İngilizce hazırlık sınıfları yoğun bir programla başlayarak bir yılın sonunda bireyi İngilizceye halim hale getirir. Yıl sonunda yapılan hazırlık atlama sınavıyla öğrencinin geçip geçmemesine karar verilir. Yetersiz olan öğrenciler hazırlık sınıfını tekrar ederek aynı süreci bir yıl daha yaşar. Hazırlık atlama sınavında başarılı olanlar ise bölüme geçmeye hak kazanırlar.

Her okulun hazırlık sınıfı programları birbirinden farklı olmakla beraber, temelde gramer, dinleme, okuma, konuşma ve yazma gibi başlıklar altında ele alınır. Bir yandan İngilizce gramer detaylarına vakıf olan öğrencinin bir yandan da diğer becerileri geliştirmesine olanak tanınır. Özellikle konuşma derslerine yabancı eğitmenlerin girmesiyle, öğrencilerin korkulu rüyası olan konuşma becerisinin kazanılması sağlanır. Yıl sonunda yapılan hazırlık atlama sınavında konuşmaya yönelik bir sınav da olduğundan yıl içinde yapılan konuşma derslerine çok önem verilmelidir.

Okuma ve yazma becerilerinin yeterliliği de yine yıl sonundaki hazırlık atlama sınavında ölçülür. Özellikle yazma bölümünde öğrenciden verilen konuyla ilgili kompozisyon şeklinde yazı yazması istenir. Yazma becerisinin ölçüldüğü sınavın bu bölümünde, öğrencinin gramer bilgisi de gözler önüne serileceğinden en önemli bölümlerden biridir.

İngilizce hazırlık sınıfının başarıyla tamamlanması, bireye üniversiteden mezun olduktan sonra da avantaj sağlayacağı için önemlidir. Dolayısıyla, hazırlık sınıfından sonra da düzenli tekrarlarla yabancı dil bilgisi canlı tutulmalı, gerekli çalışmalar yapılmalıdır.