Eğitim, standartlara tabi olması gereken sistematik bir iştir. Bilgiye sahip olan herkes, eğitim verebilecek vasıflara sahip olmadığı gibi, gelişi güzel birleştirilen eğitim araç ve gereçleri ile sürdürülecek sistemsiz bir eğitimin vasıflarının verimli sonuçlara ulaşmamızı sağlayacağından bahsetmek doğru değildir. Ülkelerin Milli Eğitim Strateji planlarında da eğitim veren yerler için "Kurum" invanı uygun görülür. Ve tüm kamu otoriteleri Eğitim veren yerlerin standartları olmasını ve eğitimcilerin belil vasıflara sahip olmasını şart koşar.
Ülkemizde de eğitim standartları bakanlıkça belirlenen yönetmeliklerle belirlenir ve eğitim kurumu olmak hiç de kolay olmayan bir süreçtir. Bakanlık, eğitim vermek isteyen kişi ver işletmelerden öncelikle şekil şartlarına uygun bir tesis oluşturmalarını ister. Bu şartlar evrensel ilkeler kapsamında belirlenmekle birlikte, Avrupa Birliği Müttesebatının gereği olan standartlardır. Kurumlar eğitim faaliyetlerinin verimli olabilmesi için, gerekli güvenlik ve konfor şartlarını temin etmek durumundadır. Ayrıca eğitim materyalinin temin edilip tesislenmesi, dinlenme alanların oluşturulması ve hijyenini sağlarlar. Ayrıca 2012 yılından beri uygulanmakta olan engellilerle ilgili özel uygulamalar ile, yangından koruma kanunun gerekliliklerini de yerine getirmek durumundadırlar.
Her binada eğitim faaliyeti sürdürülemez. Sınıfların, hatta idari odaların sayısı ve genişliklerine ait standartlar vardır. Fiziksel koşulları sağlayan işletmeler için ise, ciddi bir eğitim denetimi süreci başlayacaktır. Hangi kapasiteye sahip olurlarsa olsunlar, tüm eğtiim kurumları Milli Eğtiim Bakanlığı müfettişlerince düzenli oalrak denetlenirler. Denetimde birinci amaç kuruma rehberlik etmek, varsa eğitim fonksiyonlarındaki aksaklıkların giderilmesi için yardımcı olmaktır. Tabii müfettişlerin uyarı ve önerileriniz dikkate almayan kurumlara kapatmaya varan cezalar uygulanabilmektedir. Uluslal ve evrensel oalrak belirlenmiş standartların dışında işlem yapmaya ısrar etmenin hiç bir işletmeye faydası yoktur. Zira eğitim standartları keyfi olarak belirlenmez, teammüller ve hukuk kapsamında oluşturulur.
Tabii kurum olmanın en önemli şartlarından birisi de profesyonel yönetimdir. Gerek genel idari yönetim, gerekse insan kaynakları yönetimi bakımından kurumun fonksiyonlarının profesyonllik ilkelerine uygun olması, Kurumsallık bakımından büyük öneme sahiptir. Örneğin ülkemizde Tüccar sıfatı taşıyan herkes Eğitim Kurumu açabilir, ancak öğretmen değillerse kurumun müdürü olamazlar. Benzeri biçimde kurumlarda eğitimci olmak için de belli kurallara uygun olamk şartı vardır.
Sonuç itibariyle eğitimin verimli olamsı ve örğencilerin ihtiyaçları olan eğitimi eksiksiz biçimde alabilmesi için kurumsal bir işletmede eğitim alıyor olmaları gerekli olmanın yanında, kanuni zorunluluktır. Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olmadan eğitim verebilme ihtimali söz konusu değildir. Danışmanlık vb. isimler altında verilen ruhsatsız eğitimcilik faaliyetleri kaçak niteliğindedir.
